My Blog

Türk’ün Destanı

Halka olduk Oğuz Kaan çevresinde toplandık
Ergenekon da körükle demir dağları yardık

Cengiz Han’ım buyruk verdi Çin’e dört nala daldık
Çin seddi de ne olmuş ki biz dağları aşardık

Atilla’ydı başımızda kuşakları kuşandık
Altay’lardan kalkıp ta Alplere dek uzandık

Alparslanın yanındaydık Malazgirt önlerinde
Saliplere diz vururduk hilallerin önünde

Haçlılar tam iki kez Kosavaya geldiler
Selamlayıp Murad Han’ı izlerinde döndüler

Yıldırımla vuruldular bir kez de Niğbolu’da
Kaçamadı erir oldu, öldü gitti sağ olanda

Bizansın muhteşem surları diz çöktü önümde
Fatih Sultan Mehmet Han daha ilk seferinde

Yavuz Sultan Selim Han ki; çok büyüktü ülküsü
Ridaniye, Mercidabık, Çaldıran’da türküsü

Ölüm neydi hastalık neydi ki savaşmak varken
Süleyman Han peşinde biz Mohaç’a uçarken

Çarpılmışa döndü Preveze Andre Doria
Hayrettin Paşa’yla vuruşmak kar olurmu ya?

Plevne de Osman Paşam, sıyırdık kılıçları
Yaptığı huruçlarla yıprattı düşmanları

Nene Hatun’um vardı Erzurum tabyalarında
Atom gibi patlıyorduk Moskof alaylarında

Polikarya ya İnönü de bastım şaması gitti
İnönünün arkasından Sakarya takip etti

Tabutlar, o ampüller kıyaslanırsa eğer
Gider gider de sonu Türkistan’a dek erer

Durma bre koçyiğitim selam geliyor sana
Gözbebeğim, Kürşad Bey’im yol gösteriyor sana

Bre kızıl kurşunlar mıymış engel bana şaşarım
Mal mülk yok ki gözümde şehitliğe koşarım

Muhittin YILMAZ

adminTürk’ün Destanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir